Müslümlar tarafından, İslama uygun, helal ve tayyib ürünlere duyulan ihtiyaç, müslümanların yaşadığı her toprak parçasında, helal gıda pazarının her geçen gün daha da büyümesine yol açıyor. Helal kavramını öne çıkaran gıdadan kozmetiğe, ilactan, taşımacılığa, restoranttan, tekstile, turizmden finansa kadar genişleyen piyasanın büyüklüğünün 650 milyar dolara ulaştığı belirtiliyor.
Helal kelimesi Allah indinde izin verilmiş, yasal, meşru, geçerli olan ve hak edilmiş anlamına geliyor. Karşıtı olan haram ise Allah tarafından izin verilmemiş, yasal olmayan, gayrimeşru, geçersiz ve hak edilmemiş manasında kullanılıyor. Yemek ve içmek amacıyla insanın kullandığı her şey için helal ve tayyib şartı, Müslümanların olmazsa olmaz standart sınırı olarak kabul ediliyor. Çok az istisnalarla, tüm saf ve temiz şeyler helal kategorisine giriyor. Kuran-ı Kerim’de Müslümanlara ve bütün insanlara helâl olan şeylerden yemeleri emrediliyor. Bu mesajı bildiren en az 6 ayet var. Bunlardan birisi olan Bakara Suresi’nin 168’nci ayetinde “Yeryüzünde bulunan nimetlerimin helal ve tayyib olanlarından yiyin, şeytanın peşine düşmeyin, zira şeytan sizin apaçık bir düşmanınızdır.” buyruluyor.
En genel anlamıyla helal şartları, alkol gibi haram maddeleri içermeyen, eti helal ve kesimi İslami usulle yapılan hayvani veya bitkisel, temiz ve sağlığa zararlı olmayan katkı maddelerinin kullanıldığı ürünler olarak kabul ediliyor. Haram olma şartları ise yenmesi haram kılınmış veya kesimi İslami usulle yapılmamış hayvani kaynaklı veya bitkisel olduğu halde alkolle muamele görmüş, temizlik kurallarına uymayan sağlığa zararlı, aklı giderici katkı maddeleri içeren ürünler olarak belirtiliyor.