Gazze bana ne Öğretti?.
Ebu Huzeyfe: Teknolojinin iman karşısındaki hezimetini gösterdi! Birliğin dirlik olduğunu…
İmanın gerçek güç olduğunu…
Normal zamanlarda yumruk yumruğa fikrlerimizi çarpıştırdığımız, aramızdaki ihtilafaları iki dağ arasındaki uçurum yaptığımız din kardeşlerimizle, kolkola ve aynı yöne doğru yumruk sallamayı, hatta sarılarak ağlamayı öğretti desem…
Bütün mü’minler kardeşmiş meğer, ihtilafları bir kenara bırakmayı öğretti…
Anlık ta olsa göz karartmayı… Haydi Ammar haydi Ammar durma at! Yerden eğilip taş almayı, slogan atmayı, duayı gözyaşıyla ıslatmayı öğretti mesela…
Bir sünneti daha ihya ettik işte. Rafta tozlanmış kunutları indirdik namaz’a. Bizden öncekilerin başına gelenler, kardeşlerimizin başında şimdi, yarın kim bilir bizde. Meğer Sahabe annemizin başörtüsüne el uzatmış bunların taaa dedeleri, Efendimiz kısas almadan ikindi namazına durmayı men etmiş ashabına, bir de bunu öğretti… Okulmuş şu Gazze.
Neler öğretti bize, yardım etmeyi yeniden, bir tekbir savurmayı, bir dua uçurmayı semaya, bir ezgi söylemeyi tek dilden binlercesi tek yürek, teheccüd diye bir vakit varmış yeni öğrendik, bir tehdit savurmayı sesini işitmediklerini bilsen bile, binlerce kilometre ötedeki şehide işte şu camide cenaze namazı kılmayı, ardından tüm ölen insanlık için “HER kişi niyetine” bir dahi…
Geçen Beyazıtta konuştuk bir Filistinliyle, elimle elini tuttum. ‘Ahi’ dedim, ‘lebbeyk ya ahi’ dedi. Boğazı düğümlenmenin ne demek olduğunu öğretti..