Kategori: <span>Uncategorized</span>

15 Aralık 1983 tarihinde Avrupada Hicret Mecmasında yayınlanmış bir yazımı sunuyorum. Aradan tam 30 yıl geçmiş. Ama bu günümüze ne kadar benziyor.

Lübnan kaynıyor. Bütün Ortadoğu adeta bir cadı kazanına döndü. Müslümanların yer yer uyanışı ile birlikte bütün şer güçler ayağa kalktı.Her köşe başında kanlı cinayetlerini sergiliyorlar.

Filipinlerden Batı Sahra’ya kadar, Afganistan’dan Afrika müslümanlarına varıncaya kadar İslam toprakları ateş içerisinde…Ağırlık noktası ise Kudüs…Hz.Süleyman(a.s.)’ın inşa ettiği mescid.Müslümanların ilk kıblesi,Hz.Peygamberimizin(s.a.v) Mirac’a çıktığı yer.Bugün ise katliam korkusuyla karşı karşıya.Yahudi ile Amerika ile Rusya, her an birlik beraberlik içinde.Tek gayeleri Müslümanlara İslam’ca yaşama hakkı tanımamak, baş kaldıranları ezmek, geride kalanları sömürmek…Tek cümle ile Hak-Batıl mücadelesi bu. Ne var ki Hak’kı temsil edenlerde mecal yok, et ve kemik yığınından ibaretmiş gibi bir görüntü sergiliyorlar.Ümmetin çoğunluğu gaflet içinde,başlarına musallat olan sahte kahramanlara aldanmışlar. Mısır, Suriye, Irak, Sudan, Suudi Arabistan, Libya, Cezayir, Tunus, Fas, Türkiye ve benzerlerinin durumları bu.

Avrupa’da Hicret Dergisi, Nr.2 , sayfa:6,  9 muharrem 1404, 15 october 1983

13 yaşını yeni bitirmişti !

Babası yıllar evvel, bir çokları gibi Hicran’ı da köyünden alıp Almanya’lara getirmişti.

İki ay evvel izine gitmişler ve orada babası nişanlamıştı onu. Zavallı Hicran’cık kendini 21. Kattan aşağı atarak intihar etti. Son zamanlarda anormal şekilde şişmanlamış, kısa boyu ile toparlacık oluvermişti, üzerine belli belirsiz bir kadınlık düşmüştü.

Annesi yıllar önce ölmüş, kardeşleri ile öksüz kalmıştı. Babası yeni bir anne almış eve getirmişti.

Üvey annenin elinde, Almanya’nın çirkefi içinde, ilgisiz bir babanın emrinde zavallı Hicran’cık, aylardır sakladığı büyük sırrı ile birlikte kuş gibi uçtu gitti.

Avrupada hicret dergisi, 1 Mayıs 1984, Nr.9, syf 13

<<Mideye giren lokmanın helal veya haram olduğu bilinmedikçe, ibadet ne kadar çok olursa olsun hükmü yoktur.>> İmam-ı Azam (K.S)

Muhterem Müslümanlar biliyoruz ki İslam temizdir, temizliği tavsiye eder ve temiz şeyleri helal kılar: << Ey insanlar! Yeryüzündeki temiz ve helal şeylerden yiyin, şeytana ayak uydurmayın, zira o, sizin için apaçık bir düşmandır.>>(Bakara:168) ayet-i kerimesine dikkat edilirse Cenab-ı Hak bu hususta sadece Müslümanlara değil,bütün insanlara hitap etmektedir.Ayrıca Maide Sure’si 3. Ayetinde de Cenab-ı Hak Zulh Celal Hazretleri iman edenlere şöyle buyurmaktadır :<<Leş, kan, domuz eti, Allah(c.c.)’dan başkası adına kesilenler, boğulmuş, bir yerine vurularak öldürülmüş,düşüp yuvarlanmış, başka bir hayvan tarafından yenmiş olanlar(canları çıkmadan önce kesmemişseniz ) ve dikili taşlar üzerinde boğazlananlar haram’dır.>>

Avrupa’da Hicret Dergisinin 1 Nisan 1984 tarihli, 8.sayısı, sayfa.13’de yayınlanan yazım        

Ansiklopedik   Bilgiler  

 Yediğimiz  gıdalara katılan bazı maddeler:

Agar – agar

Bitkisel gelatin, Japon gelatini. Amerika, Japonya. İspanya, Kore, Fas ve Portekiz’de kurutulmuş olan deniz yosunlarının sıcak su ile muamelesinden çıkartılan hülasa.

Bu ameliyede elde edilen hülasa daha sonra dondurulur, tortularından temizlenir ve kurutulur. Yaprak şeklinde, toz veya ufak kıyılmış parça halinde piyasaya arz edilir. Soğuk suyu içinde erimez, kaynatılırken Kaloidal olarak erir. 45 derece soğutulmada gelatinleşir.Çeşitli gıda maddelerine kullanılır.(Dr.Oetker. Lexikon, Lebensmittel und Ernahrung,s.14)

Bindemittel (Bağlama Maddesi)   

TÜRKİYE MÜSLÜMANLARI AYAKTA, BUGÜN BÜTÜN MESCİTLERİMİZDE CUMA VAAZLARI VE HUTBELER MISIRDAKİ KATLİAM ÜZERİNDE İDİ.BÜTÜN DÜNYADA ZAFERE KADAR KIYAM DEVAM EDECEK..

KARDEŞİM SEN ÖZGÜRSÜN

Kardeşim biz ölürsek sevdiklerimize kavuşacağız
Rabbimizin bahçeleri bizim için hazırlanmıştır
Muhakkak ki o cennetin kuşları etrafımızda kanat çırpacaktır
Ebedi diyar(adn cennetleri)bizim için ne kadar hoştur

Âl-i İmrân, 200. Ayet: Ey iman edenler! Sabredin. Sabır yarışında düşmanlarınızı geçin. (Cihat için) hazırlıklı ve uyanık olun ve Allah’a karşı gelmekten sakının ki kurtuluşa eresiniz.

Namazdan sonra yüzlerce cami çıkışında Müslümanlar ve sivil toplum kuruluşları bu katliamı lanetleyen konuşmalar yaptılar. Şehitler için gıyabi cenaze namazları kıldılar. Mısır Bayrakları, Pankart ve bez afişler eşliğinde sloganlarla Mısır Müslümanlarına destek verdiler, katliamı lanetlediler. Güzyaşları ile dualar yaptılar.Ya Rab bize acı, bizi koru, bize yardım et, bizi güçlendir.

Uluslararası emperyalist ve Allah düşmanları emrinde bütün dünyada  başlatılan ve çoluk çocukları kullandıkları çapulcular, yağmacılar hareketinin Türkiyedeki  ve Mısırdaki, legal reislerinin kimler olduğu açıkça ortaya çıkmış bulunmaktadır. Basiret ve feraset sahibi kardeşlerimi düşünmeye ve birlik olmaya  davet ediyorum.O halde bu çabulculara karşı gerçek gücümüzü ortaya koymalıyız, dimdik ayakta durmalıyız, kararlı olmalıyız. Allah(cc)’in vaadi açıktır:

وَلاَ تَهِنُوا وَلاَ تَحْزَنُوا وَأَنتُمُ الأَعْلَوْنَ إِن كُنتُم مُّؤْمِنِينَ

Ve lâ tehinû ve lâ tahzenû ve entumul a’levne in kuntum mu’minîn(mu’minîne).

“Gevşemeyin, üzülmeyin, inanmışsanız, mut­laka siz en üstünsünüzdür.”

Milyonlar olarak  bir avuç bu çapulculara gücümüzü göstermeye heran hazır olmalıyız.

Assalamu alaikum.

I hope you are doing all well.

I guess it is time to give you some information on what is going on in

Istanbul for about 3 weeks. Let me just begin with saying that this is a püre fitnah caused by non-Muslims and their associates inside and outside of Turkey. But Allah has protected Muslims and all their plans were all broken to pieces by the help of Allah.

Allah says in Bakara (2:11) :

وَإِذَا قِيلَ لَهُمْ لَا تُفْسِدُوا فِي الْأَرْضِ قَالُوا إِنَّمَا نَحْنُ مُصْلِحُونَ

 “And when it is said to them, “Do not cause corruption on the earth,” they say, “We are but reformers.”” (2:11)

Dr.Hüseyin Kâmi BÜYÜKÖZER

1960 27 Mayıs Devrimini oluşturmak için iç ve dış İslam düşmanları üniversite gençlerini  provakatörleri vasıtası ile yalan haberlerle kışkırttılar. Gençlerin kıyma makinalarından geçirilmesinden, tanklarla ezildiğine, Menderesin ülkeyi satmaya kalkıştığından, irticayı getirmek istediğine kadar pekçok yalan haberler  CHP ve kominist görüşte olanların işbirliği ile bütün ülke sathına yaymayı başardılar. Askeriye ve ABD’nin 2 yıl üzerinde çalıştığı devrim projesi nihayet 27 Mayısta kıvamına ulaştı ve ülkemizi yeni bir karanlığın içerisine sürüklediler. O zaman İTÜ 2.sınıf öğrecisi idim. Bir avuç partizan ve solcu gurup güya Üniversite senatosunda  talebe temsilcilerinin de bulunmasını sağlamak için boykot ilan ettiler. Sabahın erken saatlerinde okul kapılarını tuttular.  Öğrencilerin büyük bir kesimi okuma hakkını gasbedenlere karşı çıkacağına çekip evine gitti. Biz bir avuç müslüman gençler olarak bize kapatılan ana giriş kapısında karşı çıkınca mani olamadılar, içeriye girdik. Ama azınlıkta kalınca bir etki sağlayamadık. Bu tür olaylar o gün faaliyette olan üniversitelerin hepsinde organize edildi. Bu olaylar, 28 Nisan 1960 gençlik olayları olarak tarihe geçti.

DR.H.K.BÜYÜKÖZER            
HİCRET DERGİSİ-1983 ALMANYA
Bu soru nereden çıktı? Diye sual edecek okuyucularımız çıkabilir . Buna rağmen bu kardeşlerimize sabrı tavsiye ederek meseleye girmeye çalışalım.
İtiraf etmek gerekir ki bu soruyu önceleri biz de yadırgadık .Ancak, soru aklımıza geldikçe,alıştık,ısındık ve en sonunda pek alâ olabilir demeye başladık.Çünkü her şey Allah(c.c)’ ın takdiriyle olur. O istedikten sonra olmayacak hiçbir şey yok. Yeter ki insanoğlu istemesini bilsin.Görmüyor musunuz insanoğlu arzu edince fezaları fethediyor.Zaten dünya çalışma, say-ü gayret yeridir.İnsan dünyada çalıştığının karşılığını bulacaktır. Her şey Allah’ın (c.c.) tasarrufunda ve mülkündedir.Allah’ın (c.c) mülkünde Allah’a (c.c) şirk koşan insanlar devlet kurabiliyorlar da Allah’a(c.c) iman etmiş insanlar olarak Müslümanlar neden, Allah’ın kanunlarının hakim olacağı devleti istedikleri yerde kuramasınlar?