Dr. Hüseyin Kâmi BÜYÜKÖZER
Öncelikle Rabbimden, mübarek Ramazan ayının sizlere ve bütün Ümmetimize rahmet ve bereket getirmesini ve bu rahmet ayında dualarımızın kabul edilmesini niyaz ederim. Bu Ramazan Gazze acılarımızla birlikte dünyanın çeşitli yerlerindeki bütün Müslüman kardeşlerimizin Allah yardımcısı olsun.
2013 yılında WHC öncülüğünde başlattığımız ve bu yıl 12.sini bütün dünya Müslümanları ile birlikte idrak edeceğimiz 17 Ramazan Dünya Helal Günümüze 7 gün kaldı.
Bu günümüz için çeşitli etkinler gerçekleştireceğiz inşallah. Desteklerinizle geçtiğimiz Ramazan Türkiye Deprem bölgesi ile birlikte Filistin ve Suriye ülkelerimizde 10 binlerce kişiye ulaştık. 1000 Ramazan kumanyası ile 5000 kişiye iftar sofraları kurarak sevindirdik. Bu yıl da önce Allah’a dayanarak , sizlerin vereceğine inandığımız desteğinizle bu sene de aynı yerlerdeki ilgiye muhtaç Müslüman kardeşlerimize ulaşmaya başladık. Sıcak desteğinizi devam ettirmenizi bekliyoruz
27 Mart Çarşamba günü 17 Ramazan’da da Dünya Helal günümüzü kutlayacağız. Helal konusundaki ilk ayet olan Enfal Suresinin 69. ayeti hicri 624, Ramazanın 17. günü, İslam ve küfrün ilk savaşı olan Bedir Savaşında nazil oldu.
Peki, ayet-i kerimede Rabbimiz ne diyor? “Artık elde ettiğiniz ganimetten helâl ve tayyib olarak yiyin ve Allah’tan korkun! Şüphesiz ki Allah, Gafurdur (çok bağışlayandır), Rahîmdir (çok merhamet edendir).”
Sağlıklı bir ruh hali ve olgun bir insan da, ancak helal gıdadan beslenen bir beden bütününde bulunabilir. ‘Gıda terörü’ne maruz kalan bir insan, sonrasında her türlü teröre gıda olmaktadır.
Yani sağlıklı, olgun, hamiyetli, vatanperver, dindar bir nesil inşa etmek istiyorsak, işe yiyip içtiklerimizin helal mi haram mı olduğu konusundan başlamalıyız.
Dinin sadece Müslümanlara emrettiği bir konu olmaktan öte, bütün insanlığın selameti için Yaradanın yarattıklarına sunduğu yaşam reçetesidir.
Bundan daha önemli bir fark ise, insan ya kendi heva ve hevesinin esiri olacaktır, ya da Allah’ın emrettiğini yapacak ve yasak ettiklerinden kaçacaktır.
Aklı yerinde olan insan, ikincisini seçecektir. Aksi takdirde karşıdakine değil, kendine kızacaktır ve kızmalıdır.
İslamiyet’i yaşama gayreti içerisinde olan herkes, helal gıda konusunda bir farkındalık daha oluşturan bu çalışmaya destek olmalı ve daha önemlisi kendi hayatında bu meseleye dikkat etmelidir.
Kendinize şu soruyu sorun: “En son ne zaman, yediğim yemeğin bileşenlerinde haram madde var mı yok mu diye sordum?”
Çünkü “Öyle devir gelecek ki, insanoğlu, aldığı şeyin helalden mi, haramdan mı olduğuna hiç aldırmayacak. Böylelerinin hiçbir duası kabul edilmez.” Çünkü”Duanız olmasa ne ehemmiyetiniz var?”
Çünkü dünyanın, Müslümanların ve bütün insanlığın sizin duasına ihtiyacı var.”
İlk Yorumu Siz Yapın