Kategori: <span>İslam</span>

Dr.Hüseyin Kâmi BÜYÜKÖZER
Bir âyet-i kerîmede Rabbimiz (Celle Celâlühû) yaratılış gayemizi ve mükellefiyetimizi şöyle ifade buyurmaktadır: “Ben cin ve insanları ancak bana kulluk etsinler diye yarattım. Ben onlardan bir rızık istemiyorum. Beni yedirmelerini de istemiyorum.” ( Zariyat suresi,56)

“İnsan, kendisinin başıboş bırakılacağını mı zanneder.” (Kıyâmet Suresi, 36)

“De ki: “Duanız olmasa, Rabbim size ne diye değer versin! Siz yalanladınız. Öyle ise azap yakanızı bırakmayacak.” (Furkan Suresi,77)

Ayet-i kerîmeler gayet açık bir şekilde insanın bir yaradılış gayesinin olduğunu ifade etmektedir. O halde insanın yaradılış gayesini önemsemesi ve zühd yolunu tutarak dünyanın geçici zevklerinden yüz çevirmesi gerekmektedir.

İnsanın asıl gayesinin Allah(CC)’a kulluk olduğunu en iyi bir şekilde idrak eden elbette ki Peygamber Efendimiz (Sallâllâhu Aleyhi ve Sellem) olmuş, hayatı boyunca O’nun emrine uygun bir hayat sürdürmüştür. Peygamber Efendimiz (Sallâllâhu Aleyhi ve Sellem)‘den sonra ise Ashâb-ı Kirâm Efendilerimiz kendilerini tamamen bu gayeye adamışlardı.

İslam Tarih

kardeşlikTakvimlerde 28 Nisan-4 Mayıs arası ‘Kardeşlik Haftası’ olarak ilan edilmektedir.

Müminler ancak kardeştirler. Öyleyse kardeşlerinizin arasını düzeltin ve Allah’tan korkun ki rahmete eresiniz. (Hucurat Suresi.Ayet 10)

Kardeşler arasındaki küslüğü barışa çevirmek için gayret gösterilmesi gerektiğine işarette bulunan Resulullah (sas) Efendimiz, Ebu Eyyub el-Ensari’ye (ra), “Hem Allah’ın hem de Resulü’nün razı olacağı önemli bir iyilikten haber vereyim mi?” diye sormuş, ‘Ver ya Resulallah’ demesi üzerine de, ‘Birbirine kırılıp incinen kardeşlerin arasını bulup barıştırmaya çalışmak, hem Allah’ı hem de Resulü’nü razı eden iyiliklerin başında gelir’ buyurmuştur.

İslam

Selamünaleyküm Saygıdeğer Hocam, Kanımı donduran ve Allaha karşı ne yapıyoruz,  Allah bu vazifeyi haşa dinislamüstlenmedimi ki diye de sorduran ilginç, bir o kadarda acı bir hadise. Aşağıdaki olay ne yapması gerektiği hususunda tereddüt yaşayan genç bir müminin ifadesi.  

SUAL: “Ben bir cemaat üyesiydim. Bu cemaatte görüştüğüm abilerim tarafından OKS sınavından sonra polis kolejine gidip orada devlete hizmet etmem gerektiği söylendi. Ben de kabul ettim  ve gittim. Buraya kadar herşey iyiydi ama daha sonra orada nasıl davranıp neler yapmam gerektiği söylenmişti. Orada abdesti pantolondan (daha sonra duvardan oldu) teyemmüm ile almam gerektiği namazı ise ima ile kılmam gerektiği söylenmişti. Oruçlarda ise zaman zaman tutmayıp ramazan sonra kaza etmem gerektiği söylenmişti. Bunları ise gizlenip kendimi açık etmiyerek ülkeyi yöneten veya ileride tekrar yönetimi ele geçirebilecek menfi insanlardan korunacak ve böylikle mesleğimde guzel bir yerelere gelerek dine ve devlete hizmet edebilmek için yapacaktım. Bunları size meselenin hakkaniyetini öğrenmek için yazdım. Bana anlatılanlar doğrumudur bu tür tedbirlere cevaz var mıdır?”

İslam

Alemlerin Rabb’i olan Hak Teala Hazretleri buyuruyor ki; “Allah, kitap verilenlerden, O’nu insanlara açıklayacaksınız ve inancgizlemeyeceksiniz, diye ahd almıştı. Onlar ise , onu arkalarına atıp az bir değere değiştiler. Alışverişleri ne kötüdür.” (Ali İmran, 87) Yine buyurdu ki; “Siz iyiye çağıran, uygun olanı emreden, fenalıktan meneden bir ümmet olun. İşte başarıya ulaşanlar yalnız onlardır.” (Ali İmran, 20) Peygamber (sav) Efendimiz de şöyle buyurdular:  “Din nasihattır.”Ashabı Kiram sordular: “Kim için ya Resulullah? “ Allah Resulu;  “Müslümanların önderleri ve hepsi için…” buyurdular.

İşte bunun için; Cenab-ı Hakk, kullarının kendisi ve toplumların islahı için ileri sürülen, ortaya atılan nizam ve fikirlerde, toplumda yaşayan herkesi ilgilendiren konularda İslam’ın hükümlerini beyan etmeyi alimler üzerine vacip kıldı. Çünkü doğruluğu, alemşümul oluşu ve mükemmelliği sebebi ile, Cenab-ı Hak’kın kıyamete kadar, insanlık için seçtiği bir din olan İslamiyet, bütün bunlar için hüküm koymuştur.

İslam

Kar Niçin Yağar?KAR+YAĞIŞ..

Prof. Dr. Mustafa NUTKU

Çocuklara; “Tavuk mu yumurtadan, yoksa yumurta mı tavuktan çıkar?” diye sorarlar. Bu soruya benzer şekilde soracak olursak: “Kar yağdığı için mi hava soğuk olur, yoksa hava soğuk olduğu için mi kar yağar?” Bu iki soru birbirine benzese de, cevaplar birbirinden farklıdır.

Okullarda, ansiklopedilerde ve kitaplarda ‘Kar niçin yağar?‘ başlığı altında anlatılanlar, aslında ‘kar’ın niçin yağdığına değil, nasıl yağdığına dâirdir. Çoğu zaman ‘nasıl’ ve ‘niçin’ sorularının doğru yerde kullanılıp kullanılmadığına dikkat edilmez. ‘İlim’ ve ‘bilim’ kelimelerinin doğru yerlerde kullanılmadığına da çok rastlanır. ‘İlmî hakikatler’ ve ‘bilimsel gerçekler’her zaman birbirinin yerine kullanılabilecek mânâda değildir.

Yale Üniversitesi profesörlerinden Arthur Thomson , bu yanlışlığı şöyle izah ediyor:

İslam

filistinli“Gazze karanlığa gömüldü”, “Gazze ilaçsız ve gıdasız perişan”, “Gazze yardım istiyor”… Geçen bir yıldır medyadan okuduğumuz, duyduğumuz başlıklar bunlardı. Fakat trajedi bu manşetlerden çok daha büyük oldu ve olmaya devam ediyor. İşte günlerdir bütün dünyanın gözü önünde pervasızca Gazzeyi bombalıyorlar. Şu anda çoğunluğu çocuk 640 insan şehid edildi, 3000 insan yaralandı bile.Yaralılara yeterli hastane yok, cihaz yok, ilaç yok. Bu düpedüz top yekün katliamdır, soy kırımdır. Dünyanın hala kılı kıpırdamıyor..

Peki İslam Ümmeti nerede?. Bugüne kadar Ümmet ne yaptı? İşte en büyük trajedi burada. Bu suskunluğu ile, zillet ve alçalmışlık ablukası yaşayan İslam Ümmetinin bu en büyük trajedisidir.

İslam Kategorilenmemiş

Hicri yeni yılınızı, Muharrem ayınızı ve Aşure gününüzü tebrik ediyoruz. En samimi duygularımızla, yeni güzelliklerin ve mutlulukların başlangıcı olan Aşure gününün; inananların maddi ve manevi arınmasına, tüm İslam Aleminin ve insanlığın kurtuluşuna, sevgi, huzur ve barış iklimine kavuşmasına vesile olmasını diliyoruz. Çok kıymetli bir ayda, çok güzel bir güne erişmiş bulunuyoruz. Peygamberimiz Muharrem ayını “Allah’ın Ayı” olarak tanımlıyor. Ramazan orucundan sonra tutulacak en faziletli orucun bu ayda tutulan oruç olduğunu söylüyor. Sevabının da otuz misli olacağını belirtiyor. Bugün, tutulacak orucun geçen senenin günahına kefaret olacağını müjdeliyor. Yalnız, Yahudi ve Hristiyanlardan farklılığımızı vurgulamak için, Aşure günüyle birlikte, bugünden önceki veya sonraki günü de oruçla geçirmemizi tavsiye etmiştir.

İslam

Allah sevgisi, tıpkı Allah korkusu gibi, yaşamamıza, duymamıza ve davranışlarımıza yansıtmamız gereken ve bizi güzel ahlâka ve ebedî mutluluğa ulaştıran en yüce sevgidir. Allah’ı seven, Allah’ın yarattıklarını da Allah için sever, herkese karşı bir sevgi yumağı kesilir, gerçek mutluluğa ulaşır ve ne dünyada, ne âhirette üzüntü duymazBediüzzaman Hazretleri, Allah’ı sevmenin en önemli belirtisinin, göstergesinin, Allah’ın en sevdiği kul olan Habib-i Ekrem’in (asm) sünnetine uymak olduğunu söyler. Çünkü Cenâb-ı Hak, âyet-i kerimesinde “Ey Habibim, de ki: ‘Eğer Allah’ı seviyorsanız, bana uyun ki Allah da sizi sevsin’” (Âl-i İmran: 31) buyurmuştur.  

İslam

Bir dostum hacca giderken bana, ‘Hocam, hacca gidiyorum hakkını helal et, cennete gideyim diye orada ölmeyi de çok arzu ediyorum’ deyince, aslında ağlanacak halimize güldüm. Kendisine de şunları söyledim: Kişi, yaratıcının kendisinden istediklerini yerine getirmedi ise, Kabe’nin içerisinde yaşamını noktalaması bile kendisini kurtaramaz. Görevlerini yeterince yapabilen kişi de; nerede ölürse ölsün Yüce Yaratıcı onu gördüğünden cennete gitmesi mümkündür. Yüce Yaratıcı; ‘Alemlerin Rabbı’dır’ (Fatiha,1) ve yeryüzünün her tarafında bizden kulluk görevlerimizi beklemektedir. (…) 

İslam